Ben – Ekibimle Biz – Kurumla Bütünleşme

Toplam 100 kişi ile eğitim ve takım koçlukları (2012-2014)

Kurumun birleşmeden öncesi döneminde, değişim yönetimi konusunda program ihtiyacı paylaşıldı.

İhtiyaç;

“Şirketin içinden geçtiği büyüme, gelişme ve değişim sürecinde çalışanların bu süreçle ilgili farkındalıklarını arttırmak. Bu süreçten nasıl fayda sağlayacaklarını ve bunu nasıl fırsata çevireceklerini gösterip tecrübe ettirebilmek. Aynı zamanda kendi fayda ve anlamlarının da farkında olmalarını sağlamak.”

Kurumun büyük değişimden geçtiği bu dönemde, üst yönetim, orta yönetim ve yetenek grubundaki çalışanlar için farklı programlar oluşturuldu.

Süreç Aşamaları:

Paylaşılan ihtiyaç doğrultusunda “Büyürken Nasıl Aktif Olurum” programı oluşturuldu.

Bu programda; vizyonun dile getirilmesi, paylaşılması ve sahiplenmesi ile yeniliklere açık, ilişki ve iletişimini doğru yöneten ve belirsizlikle başa çıkabilen, çevik kurum çalışanlarının olmasını desteklemek hedeflendi.

Bu program kapsamına üst yönetim için bire-bir koçluklarla desteklenen “Christopher Nevill ile Dönüşüm Workshop”u 2 aşamalı olarak gerçekleştirildi.

Belirlenen yetkinliklere göre, orta kademe yöneticiler ve talent grup içinse, çalışma düzenine uygun olarak grup koçlukları ve gelişim programları tasarlandı, sunuldu.

Program sürerken; global yapıdaki değişikliklerle birlikte, program yeniden değerlendirildi, devam kararı doğrultusunda güncellenerek uygulandı.

Programın Yarattığı Etki

İK GMY’nin görüşleri

“Programın en önemli etkisi, takım içinde ‘güven’ oluşturma ile ilgili oldu. Olumlu ya da olumsuz bir etki olarak ifade etmek istemiyorum ancak takımın her üyesi ben neye, kime güveniyorum sorusunu kendine sordu. Aynı zamanda ‘Ben kendime güveniyor muyum?’ ‘Yeterince cesaretim var mı?’ sorularını da sordu. Bu soruların cevaplarını cesur bir şekilde verip tamam mı devam mı, diyerek takımdan ayrılmaya karar verenler de oldu. Bütün sonuçlara bakıldığında şirketin ‘olacakları oldurma’ cesaretini üzerine aldığına inanıyorum. Projenin süresini daha kısa tutmak sonucu daha da olumluya çevirebilirdi.’’